Çalışma ortamı ve stres kelimeleri birbiri ile o kadar bütünleşmiş ki çok stresli bir çalışma ortamının normal olduğunu hemen hemen herkes kariyer hayatının bir bölümünde kabul etmiş ve buna inanmıştır. Belli bir süre sonra ise aşırı stresten kaynaklanan fiziksel veya psikolojik hastalıklara maruz kaldığında ise ne yapacağını bilemememiştir. Oysaki, aşırı stres kurbanı olmamak için ofisinizde veya çalışma ortamınız her neresi ise orada yapılacak bir şeyler olduğu kesin. İş işten geçmeden yazının tamamını okumanızı ve harekete geçmenizi öneriyorum.
Tatil yap!
Hala yıllık izninizi kullanmadıysanız hemen şimdi plan yapmaya başlayın ve bunu hayata geçirin. Bazen fark etmesek de çok yoruluyoruz ve verimliliğimiz oldukça düşüyor. Yeni bir işe veya projeye başlamadan önce hem fiziksel hem ruhsal anlamda küçük bir mola hayatın akışını değiştirebilir ve sizi stresten arındırabilir. 3-4 günlük kısa bir tatil bile yeni projenizde sürünmenizin ve acı çekmenizin önüne geçebilir; hatta başarı seviyenizi de yükselteceğine inanıyorum. Ne tür bir tatil yaparsanız yapın size bu konuda en iyi önerim şu olacaktır; elinizden geldiğince maillerinize bakmayın ve çalışma halinden kendinizi soyutlayın.
Verimli çalış!
Stresin en önemli kaynaklarından bir tanesi ise zaman ayıramamak. Kendinize, ailenize, eğlenmeye veya ev işlerine vakit ayıramamak ciddi derecede stres yaratıyor. Haftanın 5 günü veya daha fazlası çok uzun saatler çalışacağınızı bilmek bir süre sonra yaşam motivasyonunuzu bile düşürmeye başlayabilir. Dolayısıyla, odaklanıp işinizi makul bir sürede bitirebilirseniz hayata dair diğer aktiviteler için de fırsatınız olacaktır. Yani, verimli çalışmak dolaylı yoldan stresimizi azaltıyor diyebiliriz. Eğer kendi tercihinizse arada bir mesaiye kalmakta bir sakınca görmüyorum ancak çalıştığınız kurum sizi hemen hemen her gün uzun saatler çalışmaya zorluyorsa aşırı doz stresten rahatsızlanmamak için yeni yollar olduğunu unutmayın ve linkedin sayfamı ziyaret edip bana ulaşın 🙂
Hedeflerini belirlerken dikkatli ol!
İster ofiste ister bağımsız çalışıyor ol, hedeflerini belirlerken bu işe zaman ayırmaktan imtina etme. Çok yüksek ve ulaşması zor hedefler kişiler üzerinde büyük bir stres yaratıyor. Hedefleri yüksek tutmanın kişinin gelişimi için faydalı olacağını düşünüyorum ancak buradaki dengeyi iyi ayarlamak gerekiyor. Özellikle yöneticinizle birlikte bu hedefleri belirliyorsanız ve size yapamayacağınızı düşündüğünüz bir hedef vermeye çalışıyorsa açık olun ve endişelerinizi yöneticinizle paylaşın. Çünkü o hedeflere tamam dedikten sonra bir beklenti yaratmış olursunuz ve o beklentiyi karşılayamamak sizi oldukça stresli bir çalışan yapabilir.
İyi bir dinleyici ol!
Özellikle kariyer hayatının başındaki okuyucuların başucu tavsiyesi yapmasını önerdiğim bir konuya geldik. Yeni bir ofise gidiyorsanız veya yeni bir projeye başlayacaksanız önce durumu iyi anlamanız ve analiz etmeniz gerekir. Sizden beklenenin ne olduğunu, neler yapmanız gerektiğini, bunları nasıl yapabileceğinizi ve nasıl bir sonuç ortaya koymanız gerektiğini çok iyi anlamanız, emin olun sizi daha en başından başarıya yaklaştıracak ve üzerinizdeki stresi oldukça alacaktır. Sosyal hayatta da daha mutlu olmak için yapılması gerekenler listesinin başında geldiğini düşündüğüm iyi bir dinleyici olabilmek, daha az stresli bir çalışma ortamı oluşturmayı mümkün kılacaktır.
İlişkilerine önem ver!
Birçoğumuz çalışma arkadaşlarımızla ailemizden daha fazla vakit geçiriyoruz. Hal böyle olunca çalışma arkadaşlarımız ile iletişim önemli bir konu haline geliyor. Çalıştığınız insanlarla çok samimiyseniz veya iş dışında da görüşüyorsanız şanslı insanlardan birisiniz ve bu konuda size verebileceğim bir tavsiye olmayabilir. Peki herkes bu şekilde mi mutlu ve daha az stresli olabilir? Tabii ki hayır. Ancak çalışma arkadaşlarınız ile molalarda sohbet edemiyorsanız, yöneticinizle iletişime geçmeye çekiniyorsanız ve herhangi bir takım aktivitesi içinde değilseniz günün büyük bir kısmını yalnız geçiriyorsunuz demektir. Özellikle olumsuz olaylarda düşüncelerimizi, duygularımızı ve endişelerimizi paylaşmaya meyilli oluruz ve bunu yapamadığımızda o durum zihnimizde giderek büyür, stresimizi arttırır. Bu nedenle çalışma ortamınızdaki insanları ister sevin ister sevmeyin, sağlıklı iletişim kurabileceğiniz birileri mutlaka olmalı ve eminim öyle birisi mutlaka vardır 🙂
Yazı başlığının “daha az stresli bir çalışma ortamı mümkün müdür” olmasının sebebi stressiz bir çalışma ortamının olmadığını düşünmem. Ancak “azı karar, çoğu zarar” sözünün bu konu için oldukça uygun olduğunu düşünüyorum. Dozunda stresin (iyi stres diye geçiyor) konfor alanımızdan çıkmamızı ve başarıya ulaşmamızı sağlayan tetikleyici bir faktör olduğunu düşünüyorum. Hepinize daha az stresli bir çalışma ortamı diliyorum!
2
Yorum Yaz